III. Bölüm
HARP
Dünya bize bir armağan. Yaşamak saadetlerin en büyüğü. Tadını çıkartalım. Elimizdekilerle mutlu olalım. Kardeşçe yaşayalım. Paylaşalım. Affedip bağışlayalım, kin gütmeyelim.
Alâ. Bunlara inanmaya devam edebilirsiniz. Lakin bunlar cennetten betimlemeler. Sabah uyanıp odanızın penceresinden baktığınızda gördüğünüz dünya ile alakası yok. İnsanın doğasındaki aç gözlülük, riya ve doyumsuzlukla savaşıp kendini kandıran insanın elindeki son yemeği bile, kendi ile barışık, varolan düzene uymuş adam tarafından kapılır ve bu adam “günün adamı” olarak övgü görür. Siz ise boş mideniz ile kala kalır ve çevrenizden “uyanık ol” tavsiyeleri ile ödüllendirilirsiniz.
Özü kaybetmek insanın doğasındadır. Kendi yarattığı kavramların pençesinde acınacak hale bürünür. Ahlak, onur ve haysiyet gibi kavramlarla bir çerçeve çizilir ve tanıdık herkes bu çerçevenin içine sokulur. En haysiyetsiz adam bile onu sevenler tarafından onurlu, ahlaklı kabul edilir. Öyleyse ahlaklı, onurlu veya doğru insan olabilmek nedir?